hakkımızda
KAMET’İN HİKAYESİ
KAMET, farklı ülkelerden topladığım minyatür hatıralardan oluşan kişisel koleksiyonumda, Türkiye’nin şehir sembollerinin eksikliğini fark etmemle doğdu.
Seyahatlerim sırasında, gittiğim şehirlerin ruhunu yansıtan estetik ve kaliteli hatıralar toplamaya özen gösterdim. Metal bir Eyfel Kulesi, Pisa Kulesi, Arc de Triomphe derken, zamanla dünya şehirlerine ait simgelerden oluşan geniş bir koleksiyon ortaya çıktı. Çevremdeki dostlarımın da katkılarıyla koleksiyon hızla büyüdü.
Ancak dikkat çekici bir eksiklik vardı: Ülkemizin zengin tarihine ve kültürel mirasına dair tek bir parça bile yoktu. Ne bir Galata Kulesi, ne de bir Kız Kulesi replikası bulunuyordu. Mevcut ürünler ise genellikle sıradan buzdolabı mıknatısları ya da detaydan yoksun polyester figürlerden ibaretti. İstanbul’un büyüsünü yansıtacak nitelikte değillerdi.
İşte bu eksiklik, KAMET’in yolculuğunu başlattı.
İlk adım olarak, İstanbul’un en ikonik simgelerinden biri olan Galata Kulesi’nin detaylı, metal minyatür replikasını üretmeye karar verdim. Bu sayede, yurt dışından gelen misafirlerimize gönül rahatlığıyla sunulabilecek anlamlı ve estetik bir hediye ortaya çıktı.
Zamanla, Türkiye’nin farklı tarihi ve kültürel değerlerini detaylı ve özgün tasarımlarla üretmeye devam ettik.
KAMET olarak başından beri amacımız; ülkemizin zengin mirasını, özenle tasarlanmış objeler aracılığıyla hem ülke içinde hem de yurt dışında görünür kılmak oldu.
Bu yolculukta tasarıma ve kaliteye verdiğimiz önemle, Türkiye’yi ziyaret eden misafirlerimize kalıcı bir hatıra sunmayı; ülkemizin kültürel izlerini estetik formlarla geleceğe taşımayı hedefliyoruz. Bu vesileyle ülke turizmine katkı sağlayabiliyorsak, ne mutlu bize.











